Horasan Türkçesinde
–Mag ve –Dig Eklerinin İşlevi Üzerine
–Mag ve –Dig Eklerinin İşlevi Üzerine
Dr. Sultan Tulu
Horasan Türkçesinde[1], Azerice ve Türkmencede olduğu gibi, -Mag mastar eki ile kurulan adlar, iyelik ve ad durum ekiyle çekimlenir. Bunun yanısıra –Dig partisibi ile kurulan adların da, az da olsa, benzer işlev gördüğüne tanık olunur. Bu yazıda, esas itibariyle bu eklerin, örnekleriyle cümle içindeki kullanımı ve işlevine değinilecektir. Ancak daha önce, örneklerine rastladığımız ve taradığımız kaynakların ağızlarını tespit etmek açısından Horasan Türkçesinin sınıflandırmasına yer verilecek ve bu ağızların sınıflandırmadaki yeri gösterilecektir.
Horasan’ın Türk lehçelerini Doerfer, özellikle şimdiki zaman, bildirme ve emir/istek ekleri esasında sınıflandırMaktadır.[2] Bu sınıflandırma, şimdiye dek bilinen ağızlar esasında şöyledir:
Kuzey-Batı = Şeyh-Teymūr, Bocnūrd, Asadlī, Kalāt (Esferâyen).
Kuzey = Zeyārat, Şīrvān, Zourom, Quçan, Şūrak, Douġā’ī; aynı zamanda Nohur, Anau, Manış, Hasar; yine Lutfābād ve Daragaz’daki kaynak kişiler.
Kuzey-Doğu = Māreşk, Conk, Gūcgī; ve buna yakın duran Langar[3]
Güney-Doğu = Harve ‘Olyā, Rūhābād, Çārām-Sarcām
Güney-Batı = Cogatāy, Hokmābād, Soltānābād, Kara-Bāġ, Pīr-Komāc; (ve Hey’et’in belirttiği, Bām-Safīābad ve Esferāyen.)
Lutfābād ve Daragaz’da, Horasan Türkçesi yanında Azerî Türkçesi de konuşulmaktadır. Stewart’a göre, Azerbaycan Türk dil sahası, örn., Quçan’ın güneybatısına dek uzanmaktadır.[4] Doerfer bu sınıflandırmaya, aslında Amu Derya’da konuşulan ağızları da, (örn., Qırāç), diğer deyişle Oğuz-Özbekçesi’ni de dahil etmektedir.[5] Ancak bu sınıflandırmaya netlik kazandırMak için, araştırılması gereken kimi boşlukların doldurulması gerekmektedir.
Hey’et, sınıflandırmasında Horasan Türkçesini, Batı, Kuzey-Doğu ve Güney grubu olarak üçe ayırmıştır: 1) Batı grubu: Bocnurd ve çevresi, Coġatāy, Harve Ulyā; 2) Kuzeydoğu grubu: Şirvan, Quçan, Daragaz, Kalāt ve onun çevre köyleri ve Türkmenistan'ın sınır bölgesi; 3) Güney grubu: Nişapur, Sebzevar, Cuveyn.[6]
Bu sınıflandırmalara rağmen, Doerfer’e göre:[7]
a) Kuzeybatının (Bocnurd v.b.),
b) Kuzeydoğunun (Şīrvān v.b., d) dışındaki eski Sovyetlerin bütün ağızları da dahil),
c) Güneyin (Soltān-ābād v.b., yine Kalem Ucu’nda görülen Safī-ābād), ve
d) Özbek Oğuzcası’nın ağızları, birbirlerinden belirgin ölçüde farklılık göstermelerinden ötürü, -sınıflandırmalar geniş ölçüde görecelidir-,[8] Horasan Türkçesini bir lehçe olarak ele alMak yerine, bilâkis onun, bunların dördünün bir birleşimi olduğu da düşünülebilir. Esas itibariyle, “Horasan Türkçesi” coğrafî bir kavram niteliği taşıMaktadır. Bu durumda Oğuzcayı, bir yandan, politik anlamda “diller” (= bugünkü Türkiye Türkçesi, Azerî Türkçesi, Türkmence,)[9] diger yandan dilbilimsel anlamda, -durum çekim eki, bildirme eki, fiil çekim ekleri, leksik ve fonetik farklılıklar göz önüne alınarak- aşağıdaki lehçelere ayrılan bir “dil” gibi de ayırMak mümkündür:
a) Batı Rumeli Türkçesi, b) Doğu Rumeli Türkçesi, (Gagavuzca, Kırım Osmanlıcası dahil), c) Batı Anadolu Türkçesi, d) Orta Anadolu Türkçesi, e) Doğu Anadolu Türkçesi, f) Azerî Türkçesi (vokalden sonra akuzatif eki: -yI), g) Azerî Türkçesi (vokalden sonra akuzatif eki -nI), h) Sonkorî, i) Güney Oğuzca, j) Güney Horasan Türkçesi, k) Kuzeybatı Horasan Türkçesi, l) Kuzeydoğu Horasan Türkçesi (muhtemelen iki grup, bkz. yukarı), m) Özbek-Oğuzcası, n) Türkmence / Doğu, Kuzey (Ersarı, Sarık, Çovdur, Stavropol’), o) Türkmence / diğer ağızlar."
–Mag ve -dık eklerinin kullanım alanı, ağırlıklı olarak Kalem Ucu dergisinin ağzı, yani Bām o Safīābād’dır.[10] -dIK eki bundan başka, sınıflandırmada kuzeybatı ağzına giren Conk’ta görülmektedir. Bunlardan –Mag eki birçok ağızda, -özellikle Kalāt’da sık karşımıza çıkMaktadır.
Yukarıdaki sınıflandırmaya göre, Doerfer, -Hey’et’e dayanarak- Bām o Safīābād’la Esferāyen’i güney-batı grubuna dahil eder. Kalāt ağzını ise, kuzeybatı grubunda göstermesine rağmen, -Mag ekinin Azerî Türkçesinde de benzer şeklinde çekimlendiği dikkate alınırsa –belki Hey’et’in de belirttiği gibi[11], bu ağız güney grubuna dahil edilebilir; zîra Horasan Türkçesi güneye doğru inildikçe Azerî Türkçesinin daha çok etki alanına girmektedir. Bunların yanısıra, kuzeybatı grubundan Bocnurd[12] ve Kuzey grubundan Quçan[13] gereçleri üzerinde yaptığımız taramalarda –Mak eki dışında –dIK ekinin kullanımına rastlayamadık.
1 -Mak mastar eki
Mastar ekleri, dilbilgisel açıdan çok işlevlidir. Bu ekler, hem kalıplaşmış bir ad kurabilir, hem de yan cümle fiili olarak kullanılabilirler. Türkçede mastarlardan türetilmiş adların sık kullanımı yanında,bir de bu fiillerin yan cümle kurma özellikleri vardır. “Bu fiiller de adlaşmış sayılırlar ve yönettikleri yan tümcenin temel tümce içindeki görevine uygun olarak ad durum ekleri alırlar. Yan tümce kuran ve ad durum ekleri taşıyabilen bu fiiller, kök ya da gövdelerine "-me, -mek, -iş, -dik (-diği), -ecek (-eceği)" ekleri getirilerek adlaştırılır."[14]
Türkiye Türkçesinde –Mak değil, ama –mA eki, şahıs ekleriyle çekimlenmektedir; ancak gerek -dIK ve -AcAK ekini alan sıfat fiili grubu, gerekse bunların kalıcı adları, özellikle ikincisi, iyelik ekini alırlar. Horasan Türkçesinde –Mak eki, yan cümlede datif eki almadan önce 3.t.k. iyelik eki ile çekimlenir: -Mag+I+n+A.
1.1 Fiilden ad eki olarak -Mag eki
Fiilden ad eki olarak -Mag eki şu örneklerde görülür:
oynamaġ "oyun", Q.U.; ekinmaġ “çiftçilik” Q.U.
āc olubdurdum ve yemaġuñ dālusunnan gezīdim, “acıkmıştım ve av peşinde dolaşıyordum”, Q.U., I.53;
ġuyruġu çanlu tülkü bu soruşMagları işidende, ..., yāduna geldi, “kuyruğu zilli tilki, bu soruları işitince, ..., aklına geldi”, Q.U., I.110.
salām bermaġdan sōra, yuġur édenleriñ keyflerini soruşdu, “selam verdikten sonra yola çıkanların hal hatırını sordu”, Q.U., II. 29.
... çeşmeniŋ istemaġunu edmaġuna yola düşdi, "çeşmenin isteğini yerine getirmek için yola çıktı" Q.U., I.71.
bu soruşMagu soruşMaguna yetişdik ustadıng gulluguna. “bu soruyu sorMak için üstadın huzuruna vardık”, (Q.U., başka bir metinde).
bu päri xånım yığlamax tutti, “Peri Hanım’ı bir ağlama tuttu”, Ş.İ.,[22].
bu åtä båxmağ o’lmeydi, “bu ata bakMak mümkün değil!”, Ş.İ. [19].
Aşağıdaki cümle örneğinde mastarlı bir yan cümle işlevi görülmektedir:
bu gälädä kurdu söyleMagim[15] ögrendim. “bu köyde Kürtçe konuşmayı (da) öğrendim” (Q.U.).
1.2 -Mag mastar ekinin yan cümle fiili olarak kullanılması
Yan cümle fiili olarak kullanıldığında mastar eki –Mak şu formülü alır:
-Mag + 3.t.k. iyelik eki + yardımcı ses n +A ve tasvirî/modal fiil
Mastar ekiyle oluşturulan bu yapı, bir birleşik fiil yapısının görüntüsünü verir. Tasvirî fiil, asıl fiile farklı anlam katar, onu pekiştirir ve ona farklı görünüm verir. Bu tür mastar cümlelerinde tasviri fiil, değişik zaman ve kiplerde çekimlenebilirken, mastarın; iyelik ekiyle birlikte datif durum ekini aldığı gözlemlenir. Tasviri/modal yardımcı fiil, çekimlenen mastar ekinden sonra geldiği gibi, onunla yer de değiştirebilir. -Mag+A dur- yerine. (durdu) -Mag+U+n+A gibi. Ancak, sonuncusunun kullanımı daha işlektir. Örneğin;
bu bağda durdi işlämağina, şindä zindaganluğa, “bu bağda çalışmaya, burada yaşamaya başladı”, Ş.İ.[1].
bo åt durdı yol gitmåğına, “bu at yürümeye başladı”, Ş.İ., [28].
baD tırdı ki gälsin xodāhåfızlığ étmağinä, bir néçä ġazäl déyär, Tulu 1989, A.K., m.no: 47.
onbeş yaşdan moġam çalMagung (!) ögrenMagunu başladum. “onbeş yaşında Makam çalmasını öğrenmeye başladım.” (Q.U.);
bir båland dāğiñ başında (o)tırdı xodāya mınåcāt étmağa, ”Yüksek bir dağın başında Tanrı’ya yakarmağa başladı”, Tulu 1989, A.K.m.no: 52.
dūrdu īslamaġuna o baxmaġuna, tâ ki südüñ īsi burnına degdi, “koklamaya ve bakmaya başladı, ta ki sütün kokusunu aldı”, Q.U., I.11.
olā geldilen, çeşmeniñ üstünde durdulan oynamaġa; su durdu ġaynamaġa, “onlar geldiler, bulağın başında oynamaya başladılar; su kaynamaya başladı”, Q.U., I.102.
ġonum ġomşudan soruşMaguna évinnen dâşa çıxdı, “konu komşudan hal hatır sorMak için evinden dışarı çıktı”, Q.U., I.7.
süd tapmaġuna geddim gezdim, tâ bir ineg tapdum, “süt bulMak için bir inek bulana dek dolaştım”, Q.U., I. 62.
... çeşmeniŋ istemaġunu edmaġuna yola düşdi, "çeşmenin isteğini yerine getirmeğe/getirmek için yola çıktı" Q.U., I.71.
mecbur ol- modal yardımcı fiiliyle:
ve genem mecbûr olīdılan ogurluġuna, “ve yine hırsızlık yapmaya mecbur oldular”, Q.U. II60.
Aşağıdaki örnekte, modal yardımcı fiilden sonra ana cümlenin yüklemi istek kipindedir:
mecbur oldum çörek çuharMaguna gédem, "ekmek kazanMak için gitmeye mecbur kaldım”, Q.U.
durMak fiili ile geçen mastar adları; cümlede eylemin başladığını ifade ederler: Bu tür mastar cümleleri, amaç cümleleri olarak kullanılMaktadır. Buna benzer örneklere Türkmencede de rastlaMaktayız. Bu tür mastarlı fiil cümlelerini ise, kimi diyaleklerde gerundiumlu birleşik fiiller karşılaMaktadır. Örneğin, Özbekçedeki yåza başladı "yazmaya başladı". Türkmencede -(I)p gerundiumlu olan asıl fiil, -MagA ekini alır: Örneğin, ġaynaMaga başladı “kaynamaya başladı”. Ancak, Quçan’da karşılaştığımız bir örnek, çıxım giyim “çıkıp gideyim”, Ş.İ. [18], ilginç bir birleşik fiil yapısı sunMaktadır. gıtardı gitti “aldı götürdü” / ”alıp gitti” şeklindeki örnekler, Quçan, Şah İsmail metninde sık sık karşımıza çıkMaktadır., Bām ve Safiābād gereçlerinde (Qalam Ucu) ise, gerundiumlu birleşik fiiller dikkat çekici bir özellikte değillerdir.
2 Fiilden ad yapım eki olarak –Dig eki
Bu ek, ad yapım eki olarak işlek değildir ve Türkiye Türkçesinde –AcAk ad yapım ekini karşılaMaktadır.[16] -Dig eki az sayıda şu örneklerde bulunur:
toñlu xala bir ġarrı xātunudu ve birsisi yōxudu ki ona çörek ve yeDig o geyDig zādlar getirsin. " testili teyze yaşlı bir kadındı ve ona ekmek, yiyecek ve
giyecek şeyler getirecek /birisi/ kimsesi yoktu”, Q.U., II.3.
bir tülkü ki yéDiginiñ dâlusunnan gezīdi, “/bir tilki ki, avının peşinde dolaşıyordu/ avının peşinde dolaşan bir tilki”, Q.U., I.9.
ekdik "ekecek şey = ekin", Q.U.
Ekin yuvarlak şekilleri de görülür: yedük, ekdük, geydük gibi. Bu örnekler dışında, kuzeydoğu grubunda, Conk'tan şu örneğe rastladık:
bizī oğlan biz am sigDigi käfäri’fti. “oğlumuz da artık büyüdü.”[17] KL.83
2.1 -Dig ekinin yan cümle fiili olarak kullanılması
-Dig/-Dug ekinin, -Mag mastar ekinde olduğu gibi iyelik eki alması ve yardımcı/tasvirî fiillerle kullanımı çok ilginç bir benzerlik gösterir. -Dig ekinin -yukarıdaki cümle örneklerinden de anlaşılacağı üzere, -Mag mastar eki ile aynı işlevde kullanıldığı görülmektedir. -Dig ekinin bu kullanımı muhtemelen -Mak ekine örnekseme yoluyla oluşmuştur.
-Dig + 3.t.k. iyelik eki+ n bağlayıcı ünsüz+ -A yönelme durum eki ve modal-tasviri fiille kullanıma örnek
o dûrdu ġarrı xalanın südün içmaġuna ve dōyannan sōra ayaġ ġoydu ġaçduġuna, “ve ihtiyar teyzenin sütünü içmeye başladı; doyduktan sonra kaçmaya koyuldu”, I.13,14. [18]
Tülkü ġuyruġu gıyılannan sōra vanġu vanġunnan durdu ġaçduġuna, “tilki kuyruğu kesildikten sonra uluyarak kaçmaya başladı”, Q.U., I.34.
Kısaltmalar
Bkz.: bakınız
ET: Eski Türkçe
F.: Farsça
Krş.: karşılaştır
KL: Kelime listesi
m.no: metin numarası
Özb.: Özbekçe
Q.U.: Kalem Ucu dergisi(= Bam o Safīābād metni, bkz. Tulu 1992. Derginin iki sayısındaki hikayeler, bu yazıda I ve II olarak numaralandırılmış ve cümle örnekleri satır numaralarıyla verilmiştir.)
Ş.İ.: Şah İsmail metni (Quçan’dan, bkz. Doefer/Hesche 1998)
t.k.: teklik kişi
TT:Türkiye Türkçesi
Kaynakça
1- Erkman-Akerson, Fatma ve Ozil, Şeyda, Türkçede Niteleme, Sıfat İşlevli Yan Tümceler, Simurg yayınevi, İstanbul 1998.
2- Doerfer, Gerhard/Hesche, Wolfram: Wörterlisten, Kurzgrammatiken, Indices. Turkologica 16, Wiesbaden 1993.
3- Doerfer, G., Hesche, W., Türkische Folklore-Texte aus Chorasan, (Quçan metni: Şah İsmail, ss. 252-359), Harrassowitz Verlag, Turkologica 38, Wiesbaden 1998.
4- Doerfer, G., "The Turcic languages of Iran", The turkic languages, (yay.: Lars Johanson ve Eva A. Csato), Routledge yayınevi, London ve New York, 1998, ss. 273-283.
5- Hey’et, Cevad, "Horasan Türkçesi", Anayurttan Atayurda Türk Dünyası, sayı: 5.
6- Tulu, S., Chorasantürkische Materialien aus Kalāt bei Esferāyen, Klaus Scwarz Verlag, Berlin 1989.
TDA-, "Horasan Türkçesinden İki Hikâye", Türk Dilleri Araştırmaları, Ankara 1992, 131-153
-, Bocnurd Folklorundan Örnekler, 2001.
[1] Bugün Horasan Türkçesi tanımlamasıyla coğrafi anlamda Horasan bölgesinin ağızlar topluluğundan söz edilmektedir. Makalede Doerfer’in çeviriyazımına sadık kalındı.
[2] Krş. Doerfer, G., "The Turcic languages of Iran", The turkic languages, (yay.: Lars Johanson ve Eva A. Csato), Routledge yayınevi, London ve New York, s.275.
[3] Krş.. Doerfer, a.e., Kuzey-Doğu, Güney-Doğu ve Langar, Oğuz özbekçesi’ni andıran belirgin özellikler gösterir.
[4] Doerfer/Hesche 1998, s.34.
[5] Doerfer’e göre, özbek Oğuzcası, kr.. Doerfer 1977, 194-197.
[6] bkz. Cevad Hey’et, "Horasan Türkçesi", Anayurttan Atayurda Türk Dünyası, sayı: 5, S.22.
[7] Bkz., Das Chorasantürkische (1993), 183-191, 194-197.
[8] Ayrıca, Conk, Göcgı, Müre?k ve Langar ağızları da, diğer kuzeybatı ağızlaından aynı biçimde, bir diyelek gibi ayrılır.
[9] Kaldı ki, bunlar hâlâ okullarda öğretilmekte olan resmî yazı dilleridir, ancak bu Kaşgayca ve Horasan Türkçesi için geçerli değildir.
[10] Bu yazıda verilen örnekler için taranan derlemeler yazının sonunda kısaltmalarıyla birlikte gösterildi.
[11] Hey’et, Esferayen’i güney grubuna dahil etmektedir. Kalıt’ın Esferayen’e yakın bir köy olması, onun aynı gruba girme olasılığını güçlendirMektedir. Bu durumda sınıflandırma yeniden gözden geçirilmelidir.
[12] Bkz., Tulu, S., Bocnurd Folklorundan ?rnekler, 2001. (yayına hazır).
[13] Bkz.,Doerfer/Hesche, Türkische Folklore-Texte..., Wiesbaden 1998.
[14] Krş. Erkman-Akerson, Fatma ve Ozil, şeyda, Türkçede Niteleme, Sıfat İşlevli Yan Tümceler, Simurg yayınevi, Istanbul 1998, s.151.
[15] süylemagim kelimesinde ses düşmesi sonucu, bir haploloji olayı mümkün görünmektedir ( < söyle-mAG+I hem “söylemesini de”).
[16] Krş. TT: tanıdık. ızb.: sevdik “sevgili”, qaldıq “kalıntı”, tapıldıq “buluntu” ET : ıduq
[17] Krş. F. -aşkaf karda “sidiği kabardı” (= büyüdü)
[18] Burada ayağ şoy- fiili, durmak tasviri fiili ile eş anlamda kullanılmaktadır. Krş. F. p zadan.
ET: Eski Türkçe
F.: Farsça
Krş.: karşılaştır
KL: Kelime listesi
m.no: metin numarası
Özb.: Özbekçe
Q.U.: Kalem Ucu dergisi(= Bam o Safīābād metni, bkz. Tulu 1992. Derginin iki sayısındaki hikayeler, bu yazıda I ve II olarak numaralandırılmış ve cümle örnekleri satır numaralarıyla verilmiştir.)
Ş.İ.: Şah İsmail metni (Quçan’dan, bkz. Doefer/Hesche 1998)
t.k.: teklik kişi
TT:Türkiye Türkçesi
Kaynakça
1- Erkman-Akerson, Fatma ve Ozil, Şeyda, Türkçede Niteleme, Sıfat İşlevli Yan Tümceler, Simurg yayınevi, İstanbul 1998.
2- Doerfer, Gerhard/Hesche, Wolfram: Wörterlisten, Kurzgrammatiken, Indices. Turkologica 16, Wiesbaden 1993.
3- Doerfer, G., Hesche, W., Türkische Folklore-Texte aus Chorasan, (Quçan metni: Şah İsmail, ss. 252-359), Harrassowitz Verlag, Turkologica 38, Wiesbaden 1998.
4- Doerfer, G., "The Turcic languages of Iran", The turkic languages, (yay.: Lars Johanson ve Eva A. Csato), Routledge yayınevi, London ve New York, 1998, ss. 273-283.
5- Hey’et, Cevad, "Horasan Türkçesi", Anayurttan Atayurda Türk Dünyası, sayı: 5.
6- Tulu, S., Chorasantürkische Materialien aus Kalāt bei Esferāyen, Klaus Scwarz Verlag, Berlin 1989.
TDA-, "Horasan Türkçesinden İki Hikâye", Türk Dilleri Araştırmaları, Ankara 1992, 131-153
-, Bocnurd Folklorundan Örnekler, 2001.
[1] Bugün Horasan Türkçesi tanımlamasıyla coğrafi anlamda Horasan bölgesinin ağızlar topluluğundan söz edilmektedir. Makalede Doerfer’in çeviriyazımına sadık kalındı.
[2] Krş. Doerfer, G., "The Turcic languages of Iran", The turkic languages, (yay.: Lars Johanson ve Eva A. Csato), Routledge yayınevi, London ve New York, s.275.
[3] Krş.. Doerfer, a.e., Kuzey-Doğu, Güney-Doğu ve Langar, Oğuz özbekçesi’ni andıran belirgin özellikler gösterir.
[4] Doerfer/Hesche 1998, s.34.
[5] Doerfer’e göre, özbek Oğuzcası, kr.. Doerfer 1977, 194-197.
[6] bkz. Cevad Hey’et, "Horasan Türkçesi", Anayurttan Atayurda Türk Dünyası, sayı: 5, S.22.
[7] Bkz., Das Chorasantürkische (1993), 183-191, 194-197.
[8] Ayrıca, Conk, Göcgı, Müre?k ve Langar ağızları da, diğer kuzeybatı ağızlaından aynı biçimde, bir diyelek gibi ayrılır.
[9] Kaldı ki, bunlar hâlâ okullarda öğretilmekte olan resmî yazı dilleridir, ancak bu Kaşgayca ve Horasan Türkçesi için geçerli değildir.
[10] Bu yazıda verilen örnekler için taranan derlemeler yazının sonunda kısaltmalarıyla birlikte gösterildi.
[11] Hey’et, Esferayen’i güney grubuna dahil etmektedir. Kalıt’ın Esferayen’e yakın bir köy olması, onun aynı gruba girme olasılığını güçlendirMektedir. Bu durumda sınıflandırma yeniden gözden geçirilmelidir.
[12] Bkz., Tulu, S., Bocnurd Folklorundan ?rnekler, 2001. (yayına hazır).
[13] Bkz.,Doerfer/Hesche, Türkische Folklore-Texte..., Wiesbaden 1998.
[14] Krş. Erkman-Akerson, Fatma ve Ozil, şeyda, Türkçede Niteleme, Sıfat İşlevli Yan Tümceler, Simurg yayınevi, Istanbul 1998, s.151.
[15] süylemagim kelimesinde ses düşmesi sonucu, bir haploloji olayı mümkün görünmektedir ( < söyle-mAG+I hem “söylemesini de”).
[16] Krş. TT: tanıdık. ızb.: sevdik “sevgili”, qaldıq “kalıntı”, tapıldıq “buluntu” ET : ıduq
[17] Krş. F. -aşkaf karda “sidiği kabardı” (= büyüdü)
[18] Burada ayağ şoy- fiili, durmak tasviri fiili ile eş anlamda kullanılmaktadır. Krş. F. p zadan.